cavika

30 Mart 2015 Pazartesi

ANLIYORUM DEME BANA

ANLIYORUM DEME BANA

Anlıyorum deme bana 
Anlayabilir misin hissettiklerimi 
Bakabilir misin hayata benim gözlerimden 
Sığdırabilir misin otuziki seneyi beş dakikaya 
Çözebilir misin beynimin gizemini 
Silebilir misin unutmak istediklerimi 
Senin için yanlış olan değer yargılarımı 
Değiştirebilir misin anlayacağın şekilde 
Bir gülüşün kıymetini bilebilir misin 
Sevgilimin dudaklarındaki 
Ruhumda kopan fırtınaları 
Canlandırabilir misin hayalinde 
Yaşayabilir misin aynı acı ve üzüntülerimi 
Delice düşlerimi sorgulayabilir misin içinde 
Boşuna anlıyorum deme bana 
İçiçe yaşadığım bunca seneye rağmen 
Kendimi ben bile anlayamadım daha.

                                                  YAŞAR KEMAL

PERİ MASALI

PERİ MASALI

Ruhum özgür kalmalı 
Arınmalı dünyevi dertlerinden 
Rüzgarı hissetmeliyim tenimde 
Oksijen yakmalı ciğerlerimi 
Uçmalıyım uçsuz bucaksız göklere 
Kanatlarıma vuran güneşin okşayan sıcaklığı 
Sonsuzluk ayaklarımın altında 
İpekten işlenmiş güzel bir halı 
Sen kollarımda 
İşte benim için peri masalı.

                                                     YAŞAR KEMAL

29 Mart 2015 Pazar

AYSEL GİT BAŞIMDAN

AYSEL GİT BAŞIMDAN

Aysel git başımdan ben sana göre değilim 
Ölümüm birden olacak seziyorum. 
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim 
Aysel git başımdan istemiyorum. 

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün 
Dağıtır gecelerim sarışınlığını 
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, 
Hiçbir dakikamı yaşayamazsın. 
Aysel git başımdan ben sana göre değilim. 
Benim icin kirletme aydınlığını, 
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim 

Islığımı denesen hemen düşürürsün, 
Gözlerim hızlandırır tenhalığını 
Yanlış şehirlere götürür trenlerim. 
Ya ölmek ustalığını kazanırsın, 
Ya korku biriktirmek yetisini. 
Acılarım iyice bol gelir sana, 
Sevincim bir türlü tutmaz sevincini. 
Aysel git başımdan ben sana göre değilim. 
Ümitsizliğimi olsun anlasana 
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim. 

Sevindiğim anda sen üzülürsün. 
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki 
İçinden bir gemi kalkıp gitmemiş, 
Uzak yalnızlık limanlarına. 
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş, 
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki. 
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş. 
Sakın başka bir şey getirme aklına. 
Aysel git başımdan ben sana göre değilim, 
Ölümüm birden olacak seziyorum, 
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim. 
Aysel git başımdan seni seviyorum.

                                                        ATTİLA İLHAN

28 Mart 2015 Cumartesi

VEDA

VEDA

Hani, o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken vedâ busemi,
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?

Hani, ey gözlerim bu son vedâda,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda,
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?

Gelse de en acı sözler dilime,
Uçacak sanırım birkaç kelime...
Bir alev halinde düştün elime,
Hani, ey gözyaşım akmayacaktın?

                                                        ORHAN SEYFİ ORHON

MERDİVEN

MERDİVEN

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden 
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak 
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak 

Sular sarardı yüzün perde perde solmakta 
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta 

Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller 
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller 
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer 

Bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta 
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta


                                                                   AHMET HAŞİM

MONA ROZA

MONA ROZA

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak

Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa

Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim

Açma pencereni perdeleri çek...

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi


Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar


Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların


Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona


Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları


Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni


Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza


Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı


Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak


Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten


Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller


                                                                  SEZAİ KARAKOÇ

RUYALARIM OLMASA

RUYALARIM OLMASA

Yıldızlara baktırdım fallara çıkmıyorsun 
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa 
Pencereden bakmıyor yollara çıkmıyorsun 
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa 

Zor mu geldi kalbinde bana sevgi saklamak 
Yakıp gittiğin yeri dönüp bir kez yoklamak 
Değil sabaha kadar seni öpüp koklamak 
Seni sarmam imkansız rüyalarım olmasa 

Sevmesem özlermiyim seni can pahasına 
Ne olur bir fırsat ver, beni bir daha sına 
Adını söyleyemem senden bir başkasına 
Seni sormam imkansız rüyalarım olmasa 

Düşlerimde incitsem günlerce uyuyamam 
Sana değil, saçının bir teline kıyamam 
Yıllar sonra dönsende' nerde kaldın' diyemem 
Seni kırmam imkansız rüyalarım olmasa 

Yalvarırım mektup yaz beş dakkanı ayırda 
Su serp yanan sineme sağlığını duyur da 
Yaban gülü gibisin dağda,kırda,bayırda 
Seni dermem imkansız rüyalarım olmasa.


                                                                            CEMAL SAFİ

26 Mart 2015 Perşembe

RIHTIMDA

RIHTIMDA

Bir beyaz gemiydi ayıran onları
Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda
Şimdi unuttum yüzünü kadının
Adamın gözleri aklımda


Kana bulanmis biçaklar gibi
Uzun kirpikleri ıslaktı
Adam dertli, adam darmadağın
Dokunsalar aglayacaktı

Adam bitkindi, adam seviyordu
Kalan kederdi, giden gemiyse
Taş olduğu içindir dedim
Rıhtım taşlari erimediyse

Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
Korkunç yalnızlığıyla basbasa
Rihtimda bir adam kaldi.


                                                              ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

SEVDİĞİM İKİNCİ KADINSIN

SEVDİĞİM İKİNCİ KADINSIN

Sevdiğim ikinci kadınsın sen
İlkini sevmeye mecburdum
Çok iyiliği oldu bana
Ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
İlkinin yerini alman mümkün değil
O öğretti bana sevmeyi
O öğretmese sevemezdim seni bile
İnan o tuttuğu için ellerimden
Yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
Onun gözlerine benzediği için gözlerin
Alamadım gözlerimi senden
Sana aşığım, seni seviyorum
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
Hayatım boyunca omuzumda taşıyorum onu
Ve sen her sabahımdasın
Kıskanma
Alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
Kalbim şimdi senin
Onun kadar sev beni kafi
O doğurdu, sen öldürme.

                                                             CEYHUN YILMAZ

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım

ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım

akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım.

                                                   ATTİLA İLHAN

21 Mart 2015 Cumartesi

BEKLENEN

BEKLENEN

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar

Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehminde gölgeni
Gelme artık neye yarar.

                                            Necip Fazıl Kısakürek

15 Mart 2015 Pazar

BEN SANA MECBURUM

BEN SANA MECBURUM

Ben sana mecburum bilemezsin 
Adini mih gibi aklimda tutuyorum 
Büyüdükçe büyüyor gözlerin 
Ben sana mecburum bilemezsin 
içimi seninle ısıtıyorum. 

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor 
Bu şehir o eski İstanbul mudur 
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor 
Sokak lambaları birden yanıyor 
Kaldırımlarda yağmur kokusu 
Ben sana mecburum sen yoksun. 

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur 
İnsan bir aksam üstü ansızın yorulur 
Tutsak ustura agzinda yasamaktan 
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu 
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından 
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman 
Arkasında yalnızlıgın hınzır uğultusu 

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor 
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor 
Durup köse başında deliksiz dinlesem 
Sana kullanılmamış bir gök getirsem 
Haftalar ellerimde ufalaniyor 
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem 
Ben sana mecburum sen yoksun. 

Belki haziran da mavi benekli çocuksun 
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor 
Bir silep sızıyor issiz gözlerinden 
Belki Yesilköy'de uçağa biniyorsun 
Bütün ıslanmıssın tüylerin ürperiyor 
Belki körsün kırılmıssın telaş içindesin 
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor 

Ne vakit bir yaşamak düsünsem 
Bu kurtlar sofrasında belki zor 
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden 
Ne vakit bir yaşamak düsünsem 
Sus deyip adınla başlıyorum 
Içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin 
Hayır başka türlü olmayacak 
Ben sana mecburum bilemezsin.

                                                                                 ATTİLA İLHAN

13 Mart 2015 Cuma

RÜYALARIM OLMASA

RÜYALARIM OLMASA


Yıldızlara baktırdım fallara çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa
Pencereden bakmıyor yollara çıkmıyorsun
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa

Zor mu geldi kalbinde bana sevgi saklamak
Yakıp gittiğin yeri dönüp bir kez yoklamak
Değil sabaha kadar seni öpüp koklamak
Seni sarmam imkansız rüyalarım olmasa

Sevmesem özlermiyim seni can pahasına
Ne olur bir fırsat ver, beni bir daha sına
Adını söyleyemem senden bir başkasına
Seni sormam imkansız rüyalarım olmasa

Düşlerimde incitsem günlerce uyuyamam
Sana değil, saçının bir teline kıyamam
Yıllar sonra dönsende' nerde kaldın' diyemem
Seni kırmam imkansız rüyalarım olmasa

Yalvarırım mektup yaz beş dakkanı ayırda
Su serp yanan sineme sağlığını duyur da
Yaban gülü gibisin dağda,kırda,bayırda
Seni dermem imkansız rüyalarım olmasa...
                                                                                                                                           CEMAL SAFİ

11 Mart 2015 Çarşamba

TEK HECE

TEK HECE

Var mı beni içinizde tanıyan? 
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. 
Kalmasa da şöhretimi duymayan, 
Kimliğimi tarif etmek zor benim... 

Bülbül benim lisanımla ötüştü, 
Bir gül için can evinden tutuştu, 
Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü, 
Yangınımı söndürmedi kar benim... 

Niceler sultandı, kraldı, şahtı, 
Benimle değişti talihi, bahtı, 
Yerle bir eyledim tac ile tahtı, 
Akıl almaz hünerlerim var benim... 

Kamil iken cahil ettim alimi, 
Vahşi iken yahşi ettim zalimi, 
Yavuz iken zebun ettim Selim'i, 
Her oyunu bozan gizli zor benim... 

Yeryüzünde ben ürettim veremi, 
Lokman Hekim bulamadı çaremi, 
Aslı için kül eyledim Kerem'i, 
İbrahim'in atıldığı kor benim... 

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di, 
Hatrım için yüce dağlar delindi, 
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi, 
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim... 

İlahimle Mevlana'yı döndürdüm, 
Yunus'umla öfkeleri dindirdim, 
Günahımla çok ocaklar söndürdüm, 
Mevla'danım, hayır benim, şer benim... 

Benim için yaratıldı Muhammed, 
Benim için yağdırıldı o rahmet, 
Evliyanın sözündeki muhabbet, 
Embiyanın yüzündeki nur benim... 

Kimsesizim, hısmımda yok hasmım da, 
Görünmezim, cismimde yok resmim de, 
Dil üzmezim, tek hece var ismim de, 
Barınağım gönül denen yer benim... 

Benim adım aşk.

                                                                                                          CEMAL SAFİ

10 Mart 2015 Salı

İşletme Bölümü Üzerine

İşletme Bölümü Üzerine

Geçenlerde Kırgızistan vatandaşı olan bir arkadaşım geldi ve bana Türkiye'de İşletme  bölümünün pek iyi olmadığını düşük puanlı olanların bu bölümleri tercih ettiğini söyledi. Söylediği şeyler aslında kendi içinde hem doğru hem yanlış taraflar barındırıyordu. Doğru olan tarafı şuydu çoğu üniversitelerde bu bölüm düşük puanlı kişilerin yerleştiği yerlerdi fakat şu da bir gerçek ki bazı üniversitelerde  de bu bölümün sayılı bölümlerin de üzerinde bir puanla öğrenci kabul ettiğini hiçte göz ardı etmemek gerekir. Benim kendi aile çevremde dahil olmak üzere bir çok kişininde bakış açısı aslında İşletme bölümünün sonucunda işsiz kalınıyor diye bir beklentinin olmasıydı.

Kendi gözlemlerim çerçevesinde evet bu bölümü okuyan binlerce arkadaşım var hatta en son öğrendiğim istatistiki bilgi işletme bölümü mezunu sayısının 90 binler civarında olduğuna yönelikti. Fakat şuda bir gerçekki ki büyük şirketlerin genel müdürlük koltuğunda oturan insanların mezun oldukları bölümlere bakınca yine en büyük pay işletme bölümü mezunlarından oluşmaktadır. Peki bu kadar mezun arasında nasıl sıyrılacağız sorusuna gelirse bir nevi tavsiyelerim olacaktır. Evet zor bu  yarışın içinde sıyrılıp çıkmak ama eğer istemiyorsanız çevrenizdeki insanların sizi bir potansiyel işsiz gözü ile görmelerini, o zaman kolları bu bölüme başlar başlamak sıvamak gerekiyor.

Peki yapılması gerekenler nedir nasıl başarılı olunur ve nasıl daha üniversite bitmeden sağlam bir CV oluşturulur?

1) İyi derecede dil bilmek. (Bence en önemli kriter dil bilmek bu dil sadece ingilizce olmasına gerek yok hatta bir değil birden fazla dil bilmek günümüzün küresel dünyasında çok önemli bir artı katacaktır.)

2) Mümkünse yurt dışına çıkmak. (Farklı kültürleri farklı insanları farklı şehirleri tanımak ve tecrübe kazanmak adına yapılması şart olan bir durumdur yurt dışına çıkmak. Zor değil aslında çıkılır sadece peşinden koşun yeter.)

3) Öğrenci kulüplerine üye olmak ve aktif görev almak. (Pek çok seminere katıldım ve her kademeden her mevkiden insanların deneyimlerini dinledim ve o insanların söyledikleri şuydu işe alım yaparken eğer öğrenci kulübünde aktif görev almışsa bu bizim için öncelikli bir kişidir çünkü o kulübe birşeyler organize ederken yapılan işler bir çok şeyi size katmış oluyor.)

4) Okulda verilen seminerleri takip ederek gelen konuşmacıların deneyimlerini öğrenmek. (Seminerlerde dinlediklerim arasında bazı konuşmacılar hiçte ülkemizin en büyük üniversitelerinden mezun değillerdi ama bulundukları görev ve pozisyonları çalıştıkları şirketler o kadar iyi şirketlerdi ki insana cesaret katan bir yönü oluyor.)

5) Sertifikalar almak. Örneğin MS Office. (Bir yerde CV oluştururken şu soru sorulur bilgisayar kullanımı hakkında bildiğiniz programlar diye. Eğer bu konuda sertifikanız olursa bir adım önde olabilirsiniz.)

6) Bir hobi ile uğraşmak

7) Dersleri aksatmamak.

Tüm bunlara yapmak hiçte zor gelmesin gözünüze vaktinizi iyi ayarlayın. Zamanınız oldumu gezin eğlenin ama biraz da kendinizden uykunuzdan fedakarlık edin asla ve asla sırf daha fazla uyumak için dersleri aksatmayın.

Kendinize hedef koyun ve o hedefe varmak için elinizden geleni yapın. 
CEO'ların ya da genel müdürlerin asla ve asla bizlerden üstün yanları yok unutmayın.


9 Mart 2015 Pazartesi

Henüz yeni bir bloga sahip olmanın verdiği mutluluk var içimde bir nevi kendi internet sitem gibi bazen deneyimlerimi bazen gözlemlerimi bazen faydalı bilgileri yazabileceğim bir sayfam olacak. Anadolu Üniversitesi'nde İşletme bölümü öğrencisiyim ve kendi mütavazi hayatımı bazen arkadaşlarımla bazen de yalnız bir şekilde idame ettiriyorum. Yazılarımı okuyan arkadaşlara bir şekilde yardımım dokunursa ne mutlu bana.